Kıbrıs Tüp Bebek

Kıbrıs Tüp bebek tedavisi uygulanan toplam 2517 hasta dosyası tüp bebek merkezi arşivinde retrospektif olarak incelenmiştir. 2517 hastaya yumurta toplama işlemi (oocyte pick-up=OPU)
yapılmış ve dahil etme/hariç tutma kriterlerine göre toplam 146 taze embriyo transferi yapılanagonist siklüs çalışmaya dahil edilmiştir. Değişkenlerin normal dağılıp dağılmadığı KolmogorovSmirnov ve Shapiro-Wilk testleri ile tetkik edilmiştir. En az bir testte normal dağılımdan anlamlı
derecede sapma gösteren değişkenlerin analizinde parametrik olmayan testler kullanılmıştır.

Normal dağılım gösteren değişkenler Student’s T testi, göstermeyenlerin karşılaştırılmasında iseMann Whitney U Testi kullanılmıştır. Yüzdelerin karşılaştırılması Z-testi ile gerçekleştirilmiştir. Tüm
analizler SPSS 23 yazılım paketi kullanılarak düzenlenmiştir. Anlamlılık düzeyi p<0.05 kabul
edilmiştir.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların ortalama yaşı 33,93±4,13’tür. Ortalama vücutkitle indeksi 24,51±4,35 kg/m² ve infertilite süresi 7.25±4.34 yıldır. Agonist sikluslarda ICSI
hastalarının stimülasyon süresi 9,55±2,49 gün olarak saptanmıştır. Kimyasal gebelik oranı %20,5,canlı gebelik oranı ise % 9,2 olarak saptanmıştır. Siklus sonucu kimyasal gebelik pozitifliğini predikte
edecek, sensitivites ve spesifitesi yüksek bir P/F kestirim değeri (cut-off) saptanması için ROC(Recevier Operating Characteristic) eğrisi analizi yapılmış ve eğri altında kalan alan (AUC) 0,466 (%95
güven aralığı: 0,349-0,583) olarak saptanmış ancak istatistiksel açıdan anlamlı saptanmamıştır(p=0,581). Embriyo transferi yapılan hastaların 116’sı kimyasal gebelikle sonuçlanmazken 30
hastada kimyasal gebelik oluşmuştur. Kimyasal gebelikle sonuçlanmayan hastaların yaş ortalaması33,93±4,40 ve hCG günü P/F oranı 0,20965±0,36580, kimyasal gebelikle sonuçlanan hastaların yaş
9
ortalaması 31,41±2,87 ve hCG günü P/F oranı 0,15689±0,11123 olarak bulunmuştur. Kimyasal
gebelikle sonuçlanan ve sonuçlanmayan hastaların P/F oranı istatistiksel olarak anlamlı
bulunmamıştır(p=0,552).
Tartışma ve Sonuç: Sonuç olarak, taze embriyo transferi yapılan ve agonist siklüs uygulanantüp bebek hastalarında, serum progesteron düzeyinin aynı gün ölçülen ≥ 11 mm follikül sayısına
oranı (P/F) kimyasal gebelik oranını öngörmede etkili bir parametre olarak gözükmemektedir. Bu
konuda daha geniş hasta serileriyle yapılacak daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.Tüp bebek tedavisinde yumurta ve spermin kişilerin kendilerinden olduğunusağlama konusunda güven konusu önem taşımaktadır. Güven, merkezdeki ya dahastanedeki doktorlara, hemşirelere ve diğer çalışanlara duyulmaktadır.

Güveninolmadığı durumda bir risk söz konusu olmaktadır. Giddens’ın (2004) belirttiği gibikişiler kurumlara ve diğerlerine karşı güveni sorguladıkça daha düşünümsel bir hale
gelmektedirler ve bundan dolayı toplumda genel güven seviyesi azalmaktadır. Tüp
bebek tedavisi hakkında geleneksel toplumlar, genellikle infertil kişilerin tüp bebek
tedavisi ile sahip oldukları çocukların, kendi çocuklarının olmadığına
inanmaktadırlar ve bu konuda geleneksel toplumların sağlık kuruluşlarına güvenleri
olmayabilmektedir.

Thom ve ark (2002), düşük güven seviyesinin daha çok verilen servisin
yetersiz olmasından kaynaklandığını ve sonuç olarak tatminsizlik yaşandığını ve
hastanın tedavisinin başarıya ulaşma şansının azalacağını vurgulamaktadırlar. Luhmann (2000), güvenin ilk olarak ailede başladığını, daha sonrasında
arkadaşlık, yakın çevre, iş ilişkileri içinde ve genel olarak içinde bulunulan toplum
için bir anlam kazandığını belirtmektedir. Bu anlamda, güven aynı zamanda infertil
kişilerin, kendi durumlarını anlatabilecekleri kişilere güvenmekle de ilgilidir. İnfertil
kişiler, kendi haklarında konuyla ilgili olumsuz ve arkalarından konuşmayan kişilere
güvenerek paylaşımda bulunabilmektedir.
Luhmann’ın (1979) genel anlamda güven kavramı hakkındaki görüşleri şu
şekildedir:
Kıbrıs Tüp bebek tedavisi belli bir riski ve belirsizliği getirdiği için Luhmann’ın(1979) güven kavramı önemlidir. Luhmann’a göre (1979), güven duymak, risk almak
demektir. Güven, belirsizliği riske dönüştürmektedir. Güvenilen kurum ya da kişilersorumluluklarını yerine getirdiği takdirde güvenen kişi için yararlı bir durum söz
konusu olabilecektir. Risk, her güvenen taraf için kaçınılmaz bir gerçekliktir.Luhmann (2000), riskin özel problemleri için bir güvenin bir çözüm yolu olduğunu
ve güvenin bu dünyada ve insan ilişkilerinde başarılmak zorunda olduğunu
vurgulamaktadır.

Tüp bebek tedavisinde yumurta ve spermin kişilerin kendilerinden olduğunusağlama konusunda güven konusu önem taşımaktadır. Güven, merkezdeki ya da
hastanedeki doktorlara, hemşirelere ve diğer çalışanlara duyulmaktadır. Güveninolmadığı durumda bir risk söz konusu olmaktadır. Giddens’ın (2004) belirttiği gibi
kişiler kurumlara ve diğerlerine karşı güveni sorguladıkça daha düşünümsel bir halegelmektedirler ve bundan dolayı toplumda genel güven seviyesi azalmaktadır. Tüp
bebek tedavisi hakkında geleneksel toplumlar, genellikle infertil kişilerin tüp bebektedavisi ile sahip oldukları çocukların, kendi çocuklarının olmadığına
inanmaktadırlar ve bu konuda geleneksel toplumların sağlık kuruluşlarına güvenleriolmayabilmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NİŞABUR FİRUZE TAŞI ERKEK YÜZÜK

YILANCIK TAŞI

SİYAH ATEŞ OPAL MULTİCOLOR IŞILTILI